Thursday, April 6, 2017

Sevgili Putlarım

Hızlı hızlı oluyor hayat. Yapılan onca işe dönüp baktığımda neden diyorum ister istemez ne için kime ! Ben tüm bu olan bitenin arasında neredeyim, nereye gidiyorum ve nerede duracağım. İnsanlar kalın bir duvarın ardından konuşuyor neyi neden söylediğini yüreklerden gelen sıcaklığı hissedemez oldum. Sanırım kendimi değiştirmem gerekiyor. Durduğum yere başka bir yerden bakmam lazım. Giderek kabuğuma, ait olduğum temel içgüdülerime geri dönmem mi talep ediliyor? Vel hasıl fabrika ayarlarıma dönmem gerekiyor. Evet sanırım bunun olması gerekiyor. Ama o zaman da hiçbir şey değiştirmemiş olmuyor muyum? İşte yine paradoks. Anlamı olan bir tek süje göremiyorum hayatımı çevreleyen. Her şey gri tozlu ve değiştirilemez. Bakarsın hayatını çevreleyen bin bir türlü belaya ve döner durursun etrafında ve bir süre sonra hiçbir şeyin anlamının olmadığının farkına varırsın. Çünkü evreka diyerek üzerinde durduğun konuların bir süre sonra daha büyük soru işaretleri olarak hayatını bir sarmaşık gibi sarmaya devam ettiğini görürsün. Sarmaşıklar. Ne kadar sardılar etrafımı bir bilseniz. Kimse göremez ya da anlayamaz nasıl biri olduğumu. Öyleyim çünkü ruhuma saran putlara tapmamaktan başka çarem yok. Onlar görmesem bile hayatımın birer gerçeği. Her gün farklı bir puta dönüşmek ve ya başkası olmak. Vücudumu saran takılar. Hepsi bana putlarımın veya başkalarının birer hediyesi. 

No comments:

Post a Comment