Ara kendini bulana kadar!
Neden bu kadar üzgün ve ümitsiz olasın ki ?
Yürü artık zaman bile varlığını ararken
Zaman bile seni ararken!
Zincirlerin çevrelediği elbiseler
Kır onları, silahın olsun karanlık beyinler
Elbiseleri düşünen beyinler
Elbiseler giyen gelenekler
Ara bulana kadar özünü,
Üzgün ve ümitsiz olmak yerine.
Kaderine adım at artık zaman seni beklerken
Seni soran isimsizler varken
Kimselerin haberi yokken saf benliğinden.
Günahkarın seni yargılamaya gücü var mı?
Zamandan öte yargıç yokken,
Üzgün ve ümitsiz olmak niye?
Hakkın gerçekliğine baksana!
Yalvarıyor cemaline, ulaşman için saf adalete.
Direnme artık yüreğinin kudretine.
Hakkın gerçekliğine baksana!
Yak;
Etrafını saran cehaleti,
İğrenç gülüşlerini ruhsuz sofunun,
Saf bedenini kirleten sosyal normları,
Kaderine atılan ezbere çizikleri.
Mumun fitilindeki ışık değil
İçindeki öfkenin ateşisin artık.
İçindeki öfkenin ateşisin artık.
İlahi ışığın göstediği patikaya baksana!
Gökyüzü de korkuyor artık
Dalgalandırdığın kırmızı şalından
Başlatacağın devrimden!
Korkma eğer düşerse diye şalın elinden
Deprem olacak bu seferde düştüğü yerden.
No comments:
Post a Comment